KARADENIZ USTA AILELERI
  Şiirler
 

 

KARADENIZ MANILERI

Yazdığım manilere,
Yüksek puan verdiniz,
Ey sevgili dostlarım,
Sayfama hoşgeldiniz.

Ayşe pazara gitmiş,
Para vermiş ,berbere
Şimşirden tarak almış,
Benim gibi bir kele.

Yağmur yağıyor yağmur,
Şemsiye alacağım,
Eller ne derse desin,
Kız seni alacağım.

Yağmur yağıyor yağmur,
Peşine kar yağacak,
Kız fındığa gidersen,
İneği kim sağacak.

Kar yağıyor yağıyor,
Ben gidemem yaylaya,
Leyla’yı tutup öptüm,
Sıra geldi Ayla’ya.

Çanakçı yollarında,
Döne döne yoruldum,
Emine’yi öperken,
Ayağımdan vuruldum.

Kar yağıyor yağıyor,
Her taraf dümdüz olmuş,
O kırmızı yanağın,
Neden sararıp solmuş.

Tarlaya kuyu kazdım,
Dibi görünmez dibi,
Fatma’nın sineleri,
Ordu kabağı gibi.

Tirebolu yanında,
Görele var Görele,
Kız başına geleni,
Gelin olda gör hele.

Ormanın derininde,
Kurşun attım çakala,
Fatma fındık doldurdu,
Sepet ile çuvala.

Kar yağıyor yağıyor,
Bizim yayla düzüne,
Doya doya bakayım,
Yatır beni dizine.

Yağmur yağıyor yağmur,
Başıma tane tane,
Benim sevdiğim güzel,
Giresun’da bir tane.




Selam Trabzon'uma !...

 
Selam Trabzonuma!
Dört köşe kalesine,
Kargalaklı yalısına
Maranzul incirine,
Dutuna, karayemişine
Yokuşuna, inişine, selam!

Selam Trabzonuma!
Dizi dizi küleklerine
Evleklerine, mereklerine
Anderin kaybanası
Enüklerine selam

Selam Trabzonuma!
Dolamaç dolamaç yollarına
Tel tel kuymağına
Hamsili kayganasına,
Lazuttan bazlamasına
Kumuluna, kanzilisine,
Zanusuna, zinosuna, ziziline selam!

Selam Trabzonuma!
Trabzon’un uşağına
Kaytanına, kuşağına
Zipkasına, mintanina,kukulasina Çülkisine,çapulasina
Horonina, kemençesine, yayına
Funduğuna, misirine, çayına selam!
Damına, tarabasına,
Ağasına, marabasına

Selam Trabzonuma!
Gönülde yaşatıp göremediğim
Yoluna bakıp gidemediğim
Hali nicedir bilemediğim
Karakaşlısına, gözü yaşlısına
Erine, yiğitine, kocamışına
Sakalı tel tel, saçı yeni bitmişine
Yedisinden yetmişine
Yürek dolusu selam!

Mahmut GOLOĞLU

Karadeniz’in Kıyısında

Karadeniz’in Kıyısında, Karadeniz’e bakıyorum,
Evvel sigara içmezdim şimdi sigara yakıyorum,
Şimdi yanımda yoksun sen Allah’a yakarıyorum,
Karadeniz’in Kıyısında, Karadeniz’e bakıyorum.

Karadeniz’in Kıyısında, Karadeniz’e bakıyorum.
Kara gözlerini düşünüp hep hayallere dalıyorum,
Çekip gittin kaderinle ben buna dayanamıyorum,
Karadeniz’in Kıyısında, Karadeniz’e bakıyorum.

Sen yoksun buralarda, bana ne, göller ve deniz,
Buralar da kalırsam fazlaca sürmez gelir bir kriz,
Baktığım ve gezdiğim yerlerde hep senden bir iz,
Karadeniz’in Kıyısında, Karadeniz’e bakıyorum.

Gözüme daha kara görünüyor dalgalı Karadeniz,
Şimdi her tarafım dört duvar, her yer bana dehliz,
Aman Allah’ım ne kadarda dalgalıymış Karadeniz,
Karadeniz’in Kıyısında, Karadeniz’e bakıyorum

 

Karadeniz

Dalga dalga hep üstüme gelirsin
Yarimden bir haber ver Karadeniz
Yüreğimi dirhem dirhem alırsın
Umutlarım sende var Karadeniz.

Karadeniz kar mı yağdı üstüne?
Bütün özlemlerim yarin üstüne
Yoksa Karadeniz küstün mü bana?
Halimi hatrımı sor Karadeniz.

Karadeniz yosun tutmuş her yanın
Bir yanım sendedir,yarda bir yanım
Ne kışım bellidir ne de baharım
Ne hallere düştüm gör Karadeniz.

Akıtsam göz yaşım suyun taşar mı?
Yardan ayrılırsa sunam yaşar mı?
Sevdaya yanmayan aşka düşer mi?
İçimden eksilmez har Karadeniz.

DEMİRCİ yıllarca bekledi seni
Aşk yoluna kırıverdi dümeni
Bir dost bellemişken Karadeniz’i
Ondan ayrılması kor Karadeniz.

 

Karadeniz Kızları

Güzelliği yazılır, dağa, taşa, yaylaya
Biraz cesaret ister laz kızına bakmaya
Mis gibi çay kokar, çiçek kokar yazları
Sözleriyle öldürür karadeniz kızları

Kimi siyah kimi sarı dalgalıdır saçları
Bembeyaz martı olur dolaşır yamaçları
Bir of çekse yerinden koparır ağaçları
Deli bir rüzgar gibi karadeniz kızları

Laf atanı affetmez hemen silahı çeker
Mangal yürekli olur karadeniz kızları
Gülüşü ömre bedel, muhabbeti çok şeker
Baldan da tatlı olur karadeniz kızları

Kara kazan içinde suları kaynatırlar
Kemençenin sesiyle dağları oynatırlar
Kaçkar eteklerinde seyreder yıldızları
Cennetten inen melek karadeniz kızları

Adamı bir hoş eder cilveleri, nazları
Yaylada otururlar çoğunlukla yazları
Sünneti eksik etmez kaçırmazlar farzları
Dinine bağlı olur karadeniz kızları

Başına taç ederler gökteki yıldızları
Keşan, peştamal takar karadeniz kızları
Eşine sahip çıktı kovdu nataşaları
Anlatmakla bitmiyor karadeniz kızları.

 

Karadeniz

Yıllar sonra sana geldim Karadeniz!
Çok özledim portakal bahçelerini,
Çay kokusuna doymuş bayırlarını,
Bir başka güzelsin karadeniz!

Soluklandım kuş cenneti ziraatte,
İçtim çayını doya doya…
Seyretmeye doyamadım Rize’yi,
Bir başka güzelsin karadeniz!

Târih kokar Sürmene konâkları,
Devâdir anzer balı, findığı, karayemişi,
Meşhurdur of”un hocaları, taka yapar ustaları,
Bir başka güzelsin karadeniz!

Hırçın dalgalarını seyrettim çayeli’nden,
Mâviyle dans etti takalar, vira vira…
Gezdim yalı boyunca soludum havasını,
Bir başka güzelsin karadeniz!

Ayder yaylasında oynadım horon,
Serin sularından içtim kana kana…
Yeşilin her rengiyle büyülendim.
Bir başka güzelsin karadeniz!

Sis çöker vâdilere batar güneş,
Kaybolur ovitin kar tutan tepeleri,
Yağmura doyar bereketli toprakları,
Bir başka güzelsin karadeniz!

 

Karadeniz Çayı

İki buçuk yaprak filizdir adı
Bana Karadeniz çayı getirin
Bir başka oluyor lezzeti tadı
Bana Karadeniz çayı getirin

Tavşan kanı gibi rengi al kiraz
Yanında çift şeker demlice biraz
İçmesem içime giriyor maraz
Bana Karadeniz çayı getirin

Kaçak çay diyorlar yarısı boya
Demliğe atınca çıkıyor foya
Sen doldur bardağı iç doya doya
Bana Karadeniz çayı getirin

Beklet ki ocakta demini bulsun
Demlikten bardağa ahenkle dolsun
Taptaze dumanı üstünde olsun
Bana Karadeniz çayı getirin

Gazozla kolayla olmadı işim
Çaydan başka bana haram demişim
Üstelik bir tava hamsi yemişim
Bana Karadeniz çayı getirin

Oturdum masaya aldım yerimi
Bir efkardır geldi sardı serimi
Yatıştırsın bütün sinirlerimi
Bana Karadeniz çayı getirin

İsterse yaz olsun isterse kışın
İçtikçe kaynayın içtikçe coşun
Size söylüyorum garsonlar koşun
Bana Karadeniz çayı getirin.

 

Karadenizli


Bu güzel ülkenin yiğit İnsanı
Sadra şifa verir, Karadenizli.
Sevgisi neşesi boldur ihsanı
Tebessümle erir, Karadenizli.

Temel ve Fadime daim güldürür
Güldürmekte ne ki zevkten öldürür
Tamam’ı neşeyle yarar böldürür
Horonlar çevirir, Karadenizli.

Her şeyi biter ya neşesi bitmez
Muhabbet bağında işvesi yitmez
Devamlı artarda hevesi gitmez
Yelkeni şişirir, Karadenizli.

Her karış toprakta adları varmış
Haksızlığa karşı her an duvarmış
Cömertlik ezelden ruhunu sarmış
Aşk ile yedirir, Karadenizli.

Çay fındık dedi mi o akla gelir
Nimet ile faydayı çok iyi bilir
Hele hamsi bulsa hemen dirilir
Severek pişirir, Karadenizli.

Her işi bitirir böyle ünlenir
Tembel vatandaşa candan kinlenir
Her ortama uyar sözü dinlenir
Kendini sevdirir, Karadenizli

Memleket sevdası sarmış gönlünü
Her zaman hizmete vermiş ömrünü
Hakka hakikate dönmüş yönünü
Dertleri dindirir, Karadenizli.

Her zaman gururlan Memleketinle
Var da biraz nurlan bereketinle
Kolbastı ve horon hareketinle
Takayı indirir, Karadenizli...

Sefa Yılmaz

 

KARADENIZ MANILERI

Bizim Karadeniz’de
Dürüstlüktür ülkümüz
Her yörede sevilir
manilerle türkümüz.

Derenin kıyısında
Olta attım balığa
Ayşem asla yüz vermez
Senin gibi alığa.

Kemençemin ağacı
Eriktendir erikten
Ben nasıl ayrılırım
Senin gibi ferikden.

Topladım çiçekleri
Vereceğim eline
Nasıl düşürdün beni
Elalemin diline.

Acep nasıl kapanır
Yüreğimde bu yara
Keşap’da bulamassan
Beni Kümbet’te ara.

Yaylanın ormanında
Ayı dolaşır ayı
Öpüşüp koklaşırken
Görmesin Ali Dayı.

Ayşem al götür beni
Aşır dağları aşır
Peştemalın altında
Ayşem ondörtlü taşır.

Ben Ayşem’i gönlüme
Nakış nakış işledim
Al yanaktan öperken
Birazcıkda dişledim.

Yağmur yağdı yağacak
Karardı bak ortalık
Kız senin anan baban
Bilmez mi hiç sevdalık.

Gelin mi oldu bilmem
Kına yakmış eline
Ayşem’in dolanırım
İnce narin beline.

Bu sene memlekette
Çok çalıştım yorgunum
Eller ne derse desin
Ben ayşem’e vurgunum.

Evlerinin önünde
Erikler çiçek açmış
Ayşem’in boğazına
Hamsi kılçığı kaçmış.


KARADENIZ MANILERI

 

Sıcak günün birinde,
Kara yemiş dibinde,
O yar geçti yanımdan,
Su testisi elinde.

Tutmayınca budağı,
Düştüm kırdım ayağı,
Anzer balına benzer,
Emine’min dudağı.

Kızıl ağaç benimsin,
Yaprakların delinsin,
Öptür elma yanaktan,
Su garibim sevinsin.

Çalı çırpı topluyor,
Kuşlar yuva yapıyor,
Yarim açmış perdeyi,
Nazlı nazlı bakıyor.

Fındığın dallarına,
Kar yağmış yollarına,
Ela gözlü sevdğim,
Al beni kollarına.

Bizim yaylanın düzü,
Soğuktur kışı güzü,
Ayın ondördü gibi,
Ayşe’min parlak yüzü.

Tak beline kuşağı,
İn dereye aşağı,
Ne zaman diyeceksin,
Öpsem ha bu uşağı.

Ormanda buldum çıra,
Elele çıksak kıra,
Ben tazı sende tavşan,
Koşsaydım ardınsıra,

Çıktım yayla düzüne,
Rastlamadım izine,
Baka baka doyamam,
Yarin ela gözüne.

Duvara astım sazı,
Bırak artık bu nazı,
Gelde bizim mereğe,
Öpeyim bazı bazı.

Çıksak dağın beline
Çiçek versem eline,
Gizli gizli buluşsak,
Düşmesek el diline.

Armut dalda sallanır,
Güneş vurur ballanır,
Fadime’m utanınca,
Yanakları allanır.

 
  Bugün 2 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol